90’lı yılların çocuklarından biriyseniz muhtemelen gezegen isimlerini Sailor Scout sayesinde öğrenmiş olabilirsiniz. Sonra malum Plüton gezegen statüsünü kaybetti ve Sailor Moon’un hikâyesini bilenler için işler biraz garipleşti.
Bilimkurgu animeleri geleceğe ilham olma noktasında ağırlıklı başarılı olurken, bazen de sadece fantezi dünyasında kalabiliyorlar. Eee, bu da son derece normal; ne de olsa işleri geleceği hayal etmek. Peki hangi animeler geleceğin teknolojisini öngörebildi, hangileri bu öngörüden yoksun kaldı merak ediyor musunuz? “Ooo alırım bir dal,” diyenler için 5 öngören 5 öngöremeyen animeyle huzurlarınızdayız.
Megazone 23: Sanal İdoller (Öngördü)
Idol şarkıcıların anime kültüründeki yeri büyüktür. O sevimlilikleri ardında genelde gizli bir karakterleri de vardır; büyücü olabilirler, zombi de olabilirler… Fakat Megazone 23’teki idolümüz EVE bir yapay zeka. Onu yaratan dâhinin sanal bir avatarı.
Tabii ki, sanal idoller fikri eninde sonunda gerçek olacaktı. Şarkı oluşturmak için gerçek insan sesi örnekleri kullanan Vocaloid franchise ve yıldızı Hatsune Miku hayran kazanmak için gerçekliğe ihtiyaç olmadığını bize kanıtladı. Miku, bu teknoloji sayesinde canlı konser turnelerine bile çıkmış durumda.
Corrector Yui: 2020 Disketler (Öngöremedi)
Corrector Yui dünyası, bilgisayarların günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası haline geldiği 2020’de geçer ve kahraman Yui, teknolojik olarak okuma yazma bilmeyen az sayıdaki kişiden biridir. Buna rağmen, dünyayı ve internetin fütüristik bir versiyonu olan ComNet’i bilgisayar virüslerinden koruyan dijital büyülü bir kıza dönüşür.
Yuki’nin okulunda olduğu gibi gerçek hayatta modası geçmiş olsa da insanlar dosyaları aktarmak için hâlâ disket kullanıyorlar. Unutmamak gerek ki sanal idol Miku, bu teknoloji sayesinde canlı konser turnelerine çıkmış durumda. Miku bir disk aracılığıyla sanal alemi ve dünyayı koruyan büyülü bir kıza dönüşseydi fena da olmazdı hani.
Chobits: Gerçekçi Robotlar (Öngördü)
Chobits dünyasında, insanlar persocom adı verilen kişiselleştirilmiş androidlerle yaşayabilir. Üniversite öğrencisi Hideki terk edilmiş bir persocom bulur ve ona Chi adını verir. Chi, duyguları hissedebilen ve özgür irade geliştirilebilen efsanevi ‘Chobit’lerden biridir.
Yıl 2015, yer yine Japonya. Japon geliştiriciler insan dilini anlayabilen, yüz ifadeleri geliştirebilen ‘Erica’ isimli bir android geliştirir.
Space Battleship Yamato: Fütüristik Daktilolar (Öngöremedi)
Space Battleship Yamato, 1970’lerde Star Blazers olarak da bilinen bir uzay operası. Uzaylıların bombaları Dünya’yı çorak bir araziye dönüştürür ve uzay askeri filosu insanlığı kurtarmak için harekete geçer.
Daha açık bilimkurgu unsurları bir yana, ilginç bir örnek olarak karşımıza çıkan bir sahne var; bir karakter daktilosu ile mesaj yazar. İnandırıcı bir biçimde açıklamak adına sahnede ifadenin altını çizmek için kırmızı bir kalem kullanıldığı gösterilir. Bilgisayarlar not yazmayı ve göndermeyi çok daha kolay hale getirdiler, hatta highlightları bile.
ÉX-Driver: Otonom Otomobiller (Öngördü)
éX-Driver, hangi dönemi baz aldığı belli olmamakla beraber pek çok noktada oldukça belirsiz bir anime. Hikâye tam otonom otomobiller ve bunlara karşı olan bir gurup gencin manuel otomobilleriyle onlara karşı mücadelesini anlatır.
Otonom otomobiller fikri otomobillerin tarihi kadar eskidir, ancak Waymo’nun sürücüsüz otomobilleri test etmeye başladığı ve ertesi yıl özerk bir taksi hizmetini ticarileştirdiği The Verge tarafından açıklandı. Konsept 2017’de gerçeğe çok yaklaştı.
Bubblegum Crisis: Video Ankesörlü Telefon (Öngöremedi)
Bu seri, ‘sibroid’ olarak adlandırılan insan benzeri tehlikeli robotlarla Japonya’yı korumak için mücadele eden ve tamamı kızlardan oluşan paralı askerler Knight Sabres etrafında dönüyor.
Yapımın estetik kaygısı teknolojisine de yansımış durumda; moda teknolojik unsurların üzerinde çok baskın hissediliyor. Bu baskınlık içerisinde göze çarpansa; ana iletişimin görüntülü ankesörlü telefonlar üzerinden gerçekleşmesi. Telefonların yıllar içerisinde son derece kişiselleştirilmesi sebepli bu öngörü kendisine yer bulamayabilir ama gelecek onlarca sürprizle dolu.
Dennou Coil: Sanal Gerçeklik Gözlükleri (Öngördü)
Dennou Coil dünyasında karakterler, artırılmış gerçeklik teknolojisi sayesinde yarı gerçek yarı yapay bir şehirde yaşrlar. Özel gözlükler kullanarak karakterler siber dünyayla etkileşime girebiliyorlar.
2007’de ilk kez piyasaya sürülen ‘Google Glass’, 2013’te Google Glass’ın ortaya çıkmasıyla ‘akıllı gözlük’ kavramı hayatımıza girdi. Buna ek olarak, gelişen teknoloji 2016’da hayatımıza Pokemon Go’yu getirdi.
Astro Boy: Ay Elmasları (Öngöremedi)
Osamu Tezuka’nın Astro Boy‘u, 2001’in yüksek teknolojili dünyasında suçla savaşan insan benzeri bir androittir. Mangada vaat edilen teknolojik ilerlemelerin çoğunu animede görememiştik ama animede ön plana çıkan bir yaklaşım vardı ki, hiçbir zaman doğrulanamadı: Ay elmasları.
Bir hikâyede Astro Boy, meteorların yarattığı ısı ile elmaslar yaratan ve bunları çıkarabilmek için yerçekimini manipüle eden insanların yaşadığı Fidora adlı kayıp bir ülkenin varlığını öğrenir. Tezaku sonrasında da açıkladığı gibi; Fidori’den ziyade onun sanatsal olarak ele almak istediği nokta Ay’da yaşayan insanlardı. Elmaslar ise farklı bir hikâye çizgisi olabilir elbet ama IOP Bilim ve Endüstriyel Elmas incelemesine göre ayda elmas olabileceği savı doğru olabilirdi ama asla doğruluğu kanıtlamadı.
Akira: 2020 Tokyo Olimpiyatları (Öngördü)
Hepimizin bildiği üzere Akira, hükümet çatışmaları ve korkunç mutasyonlar arasında yeniden inşa edilen ‘Neo Tokyo’nun kıyamet sonrası hikâyesini baz alıyor.
Akira’nın bu listede yer alması teknolojik bir öngörüsü değil; 2019’da açıklanan Neo Tokyo’nun 2020’deki olimpiyatlara ev sahipliği yapmasıdır. Hatta stadyum bile! Anime, 2020 olimpiyat tanıtımlarının ana malzemesi haline bile gelmiş durumda.
Ghost In The Shell: 3D Chat Odaları (Öngöremedi)
Genel olarak, sibernetik bir bedende insan bilincine sahip özel bir ajan Motoko Kusanagi’nin etrafında dönen Ghost In The Shell, insanların hayal edebileceği birçok teknolojiye ev sahipliği yapar.
Televizyon dizisinin bir bölümünde Kusanagi’nin yapay 3D ortamlarla tamamlanan ve “Gülen Adam” hakkında bilgi toplamaya çalıştığı sohbet odalarının fütüristik versiyonlarını görüyoruz. Gerçek dünyada, sohbet odaları tamamen eskimiş olmasa da en nihayetinde diğer sosyal medya uygulamaları tarafından gölgede bırakıldı. BBC’nin 2012’nin sonlarında belirttiği gibi Yahoo’nun sohbet odaları da tarih olmuştu.