Legend of the Galactic Heroes serisinin modern versiyonu, orijinal animede bazı büyük değişiklikler yapıyor, ama acaba bu değişiklikler iyi mi, kötü mü? Legend of the Galactic Heroes, anime dünyasında en iyi bilinen serilerden biri. Dizi, en ilginç kurgusal dünya ve karakter tasarımlarından bazılarına sahip, dolayısıyla böyle bir eserin yeni ve modern bir çekimiyle karşılaşmak pek de şaşırtıcı değil. Anime, özgürlük ve demokrasi için mücadele etme, savaşın dehşetini gösterme ve sadece askerlerin değil, sivillerin de hayatını gözler önüne serme gibi zor bir konuyu işliyor.
Anime, her izleyiciye hitap eden felsefi bir altyapıyı ve düşündürücü soruları bünyesinde barındırıyor. Yeniden çekim, bu zamansız hikâyeyi alıyor ve çağdaş imkanları kullanarak bir kez daha izleyicilerle buluşturuyor. Peki, eskisine göre neyi daha iyi ya da kötü yapıyor?
Olay Örgüsü
Eskisine nazaran yeni yapımın bölüm sayısı az. Bu da pek çok hatanın temizlenmesini sağlıyor ve daha akıcı bir olay örgüsü ortaya çıkarıyor. Yeniden çekim, romanların en önemli bölümlerini dikkate alıyor ve olay örgüsü için de bunları kullanıyor.
Örneğin, komiklik yapmak için birbiriyle didişen karakterlerin sahnelerine yer verilmiyor. Yine her filonun amirallerini ve kararlarının altında yatan nedenleri uzun uzadıya açıklamak yerine, bu tip unsurlar doğrudan hikâyeye yediriliyor.
Evren ve Karakterler
Orijinal animenin karakter tasarımına ve karakterler arasındaki ilişkilere gösterdiği özenden ötürü, buradaki dünya çok daha yaşanmış gibi hissettiriyordu. Yenisiyle kıyasladığımızda, orijinal animede İmparatorluk ve İttifak tarihinin nasıl açıklandığı buna iyi bir örnek olarak gösterilebilir.
Orijinal anime galaksinin tarihine iki tam bölüm ayırırken, yeni yapım tüm hikâyeyi iki dakikada özetliyor. Bu, küçük bir ayrıntı gibi görünse de orijinal animenin ortaya koyduğu organik ve doğal yorumu gerçekten değiştiriyor.
Savaş Sahneleri
Yeniden çevrimdeki savaş sahneleri çok daha tatmin edici. Orijinal animede bu sahneler sınırlı olduğu kadar, çok yavaş tempolu ve çoğunlukla da gereksiz uzundu. Dahası, binlerce gemiden oluşan dev uzay filolarının heybetini tam olarak hissettirmiyor, sadece birer ışık demeti olarak gösteriyordu.
Oysa yeniden çekimdeki savaşlar görsel olarak sürükleyici. Çok daha fazla renk ve hareket barındırıyor. Ve daha akıcı animasyonlar da izleyicilere görsel anlamda daha çekici sahneler sunuyor.
Karakter Tasarımları
Bu durum özellikle ana karakterlerde görülüyor. Yeniden çekimde Yang ve Reinhard oldukça benzer yüzlere sahip. Sanki özelliklerinde çok fazla farklılık yokmuş gibi görünüyor.
Orijinal animede Yang, kibar ve açık yürekli olduğunu gösteren güzel, büyük gözlere ve yuvarlak bir yüze sahipken, Reinhard’ın daha problemli ve karanlık bir karakteri olduğunu gösteren daha keskin gözleri ve daha keskin bir çenesi vardı. Bu durum, aynı zamanda Kircheis ve Julian’da olduğu gibi yardımcı oyuncu kadrosu için de geçerliydi. Karakterlere hayat veren farklı yüzleri ve hatta üniformaları vardı.
Ahlaki ve Politik Konumlanma
Orijinal animede ahlaki anlamda çok fazla gri alan vardı. Bunun nedeni ise o günlerde farklı bir politik iklimin olmasıydı. Yeni versiyonda açıkça görülüyor ki kötü insanlar İmparatorluk’a, iyi insanlar da İttifak’a mensup bireyler.
Kuşkusuz bu durum, izleyiciler için çok daha az yorumlama özgürlüğü anlamına geliyor. İki yapım da faşizm ve demokrasi temaları üzerinden ilerlerken, yeniden çevrimde açık bir demokrasi yanlılığı var. Bu da eski serinin pek çok hayranı için hoş bir durum değil.
İnsani İlişkiler
Yeniden çekimin basitleştirilmiş hikâyesi nedeniyle pek çok küçük karaktere ait sahneler kesilmiş. Reinhard ve Kircheis ya da Julian ve Yang arasında geçen hoş anları gösteren birçok sahne yeniden çekimde yer almıyor. Bunun zamandan tasarruf sağladığı doğru, ancak hikâyedeki derinlik bileşenlerini de yok ettiği bir gerçek.
Eski seride karakterlerin birbirleriyle nasıl etkileşime girdiğini anlayabiliyorduk. Yenisinde karşılaştığımız kesintiler ise bazı kalbe dokunan anları ortadan kaldırıyor.
Takip Kolaylığı
Yeniden çekimin daha iyi yaptığı şeylerden biri de takip etmedeki kolaylığı. Belirttiğimiz gibi yeni dizi çok daha kısa ve bu da kolay takip edilmesini sağlıyor. Örneğin birkaç bölümde bir, izleyicilere her karakterin savaş stratejisi veya rütbesi hatırlatılıyor.
Orijinal animede her şey çok daha fazla tahmine dayanıyor, izleyicinin sürekli tetikte olması gerekiyordu, çünkü karakterlerin isimleri genellikle bir veya iki kez geçiyordu. Yeniden çekimde ise her birliğin veya filonun ne yapması gerektiği çok daha sık gözden geçiriliyor, bu nedenle de hatırlaması daha kolay.
İmparatorluk ile İttifak Dengesi
Çok ince de olsa, yeniden yapımda İmparatorluk için fark edilecek ölçüde daha fazla süre ayrılıyor. İmparatorluk’un arka planını oluşturan sahnelerin çokluğuna karşın, İttifak adeta üvey evlat konumunda.
Örnek verecek olursak Yang, yeniden çekimin ilk bölümünde yer almıyor, varlığına dair bir imada bile bulunulmuyor ve ilişkilerinin birçoğu düzgün biçimde yapılandırılmıyor, bu yüzden de oldukça sığ görünüyor.
Açılış Şarkısı
Eskisine nazaran, yeni açılış parçası ‘Binary Star’ çok daha hatırda kalıcı. Hiroyuki Sawano, tema şarkısına gerektiği kadar güçlü bir etki ve duygu vererek, performansıyla harika bir iş çıkarıyor. Daha dramatik ve anime için tonu belirleyici bir rol üstleniyor.
Orijinal dizideki açılış şarkısı ise Legend of the Galactic Heroes gibi unutulmaz bir anime için hatırlanması zor bir işti ve daha çok pembe dizi kıvamındaydı.
Romanlara Uyum
Her iki serinin de romanlarda birtakım değişiklikler yaptığı bir gerçek. Ancak orijinal anime, romanlardan uzaklaşmamak için elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyordu. Sonuçta on romanı uyarlamaya çalışmak kolay değil.
Buna rağmen, farklı karakterlerin ilişkilerini kapsamak için politika ve savaş stratejilerinde yaptığı seçimler, onu romanların ruhuna daha yakın bir noktaya konumlandırıyordu. Hatta romanlardaki anlatının genişlemesini sağlıyor ve hikâyeyi doğal yollarla büyütüyordu. Yeniden çekim bu özveriden uzak ve daha çok motamot bir anlatımı yeğliyor.