New York sakini genç bir hacker olan Elliot Alderson (Rami Malek), gündüzleri Allsafe şirketinde güvenlik mühendisi olarak çalışırken, diğer zamanlarında zararlı insanları hack’leyerek topluma ufak dokunuşlar yapmaktadır. Ancak topluma karşı o kadar öfke doludur ki psikoloğu Krista, “toplumda seni bu kadar hayal kırıklığına uğratan şey ne?” diye sorduğunda şu destansı cevabı verir:
“Bilemiyorum. Hepimiz çocukların sırtından milyarlar kazandığını bilmemize rağmen Steve Jobs’ın harika biri olduğuna inanmamız mı? Ya da belki tüm kahramanlarımızın sahte olduğunu hissetmemizdir. Dünyanın kendisi bile büyük bir aldatmaca. Birbirimizi fikir gibi maskelediğimiz saçmalıklarla doldurmaktan, sosyal medyada samimiyet taklidi yapmaktan başka ne yapıyoruz? Yoksa buna oy verdiğimiz için mi? Hileli seçimlerimizden değil; mal, mülk, paramızdan bahsediyoruz. Yeni bir şey söylemiyorum. Bunu neden yaptığımızı biliyoruz. Açlık Oyunları romanını bizi mutlu ettiği için değil, uyuşturulmuş olmak istiyoruz diye okuyoruz. Çünkü bu gerçek bir acı, kendimizi kandırmayalım. Çünkü biz korkağız. Toplumu s.keyim!”
Bu arada Elliot’un dahil olduğu hacker grubunun adı da ‘fsociety‘dir.
Yapımın başında iki etkin kadın karakterle karşılaşıyoruz. Bunlardan ilki, Elliot’u terk edip başkasıyla çıkan Angela (Portia Doubleday) ve Elliot’un kendisi gibi hacker olan kızkardeşi Darlene (Carly Chaikin)… İlk bölümde her şeyi kontrol ettiği imajı veren (uyuşturucuyu bile belli dozda ve panzehir bir ilaçla birlikte alan) Elliot, yaşanan gelişmelerle gittikçe şirazeden çıkıyor. Zamanla paranoyaklığı ve hayali arkadaşlarla konuşmalarına denk geldiğimiz kahramanımız, bir yandan şizofreni ve uyuşturucunun derinliklerine düşerken, öbür yandan da kapitalist sisteme okkalı bir darbe indirmek niyetindedir.
Dizi pek çok referans içermekte; bunlar arasında V for Vendetta ve Fight Club gibi eserler de var. Temel mantık, sistemin içinde ezilen asosyal bir insanın bile elinden gelen çok şey olduğudur. Nitekim Elliot’un; şatafatlı bir eve, iyi bir işe ve aralarında İsveçce de dahil pekçok dil konuşabilen bir eşe sahip klasik bir üst sınıf temsilcisi olan E Corp’un IT Direktör Yardımcısı Martin Wallström‘ü yıkmayı planladığını görüyoruz. Dahası, koyu tenli ve tutunamayan bir tip olan Elliot’un, zamanla Martin Wallström’ü bile geçebileceğine şahit oluyoruz.
Olay örgüsü hızlandıkça, senaryoya yan karakterlerin girip çıktığı dizide Elliot ve hacker grubu Fsociety’nin (burada Facebook’a da gönderme yapıldığı söyleniyor), devasa E Corp firmasının (E için Evil diyorlar dizi de) kuyusunu kazarken, diğer yandan çoğu Amerikan dizisinde karşılaştığımız aile buluşmaları da paralel bir hikaye olarak işleniyor. Dizinin ismini aldığı Mr. Robot, Elliot’un devamlı konuştuğu hayali arkadaşı. Bu rolde Christan Slater çok başarılı ve zaten bunun da karşılığını Golden Globe kazanarak aldı. Malek Rami de hem paranoyak hem bağımlı bir hacker rolünde harikalar yaratıyor.
Modern kültürde sistemle mücadeleyi anlatan pek çok esere yoğun referans ve göndermeler içeren dizi, kapitalizme ve onun robotlaştırdığı insanlığa yönelik hepimizi, “Ah keşke gerçek hayatta da böyle olsa,” dedirtecek şekilde düşünmeye teşvik ediyor. Elliot kendisi gibi hacker olan güzel Darlene ve başka bir kulvardan gene kurumsal kapitalizmle mücadeleye giren Angela ile birlikte basit insanların da başarılı olabileceğini, E Corp’un üst düzey yöneticilerinden birisinin canlı yayında kafasına sıkarak intihar etmesi ile zirve yapan bir dram-aksiyon örüntüsünde kanıtlıyor.
Öte yandan yönetmen Sam Esmail ve müzik yapımcısı Mac Quayle, dizinin müzikal içeriğine dair şunları söylemekteler: “Ahenksiz, çarpıtılmış sesler ve düşük tonların kullanılması ile dizinin paranoyid, gerilimli ve neredeyse şizofrenik atmosferini vermeye çalıştık.” Gerçekten de Mr. Robot’da müzik yoğun şekilde kullanılıyor ve bu da dizinin en önemli özelliklerinden biri olarak dikkat çekiyor.
Sonuç olarak, kapitalizm ile vicdanın, robotlar ile insanların savaşında, hayali arkadaşı Mr. Robot ile birlikte mücadeleye girişen genç Elliot, şimdiden pek çok hayranını peşine takmış görünüyor. Öte yandan dizi, Ali Babacan‘ın görüntülerine yer vermesiyle de Türk medyasında epey konuşulmuştu…
Hazırlayan: Cem Şensoy