Apple TV+’ın Silo ve The Handmaid’s Tale gibi bilimkurgu dizileri kitap uyarlamaları olmalarıyla dikkat çekti. Dolayısıyla, kitaplara dayalı bilimkurgu dizilerinin son dönemde revaçta olduğunu söylemek mümkün.
Bu kitapların hayranları muhtemelen karakterlerin çoğunu ve ana olayları zaten biliyor. Yine de başarılı bir bilimkurgu hikâyesinin ekranlara taşınması, hayranlarına gerçekten büyüleyici bir deneyim sunuyor.
Bu yazıda, kitaptan televizyona aktarılan 10 bilimkurgu dizisinin izini sürmeye çalıştık.
Silo
2011’de Wool isimli kısa bir hikâye ile başlayan Silo serisi, Hugh Howey tarafından yazıldı. Kıyamet sonrası bir dünyada geçen hikâyede, yer altının derinliklerine dek uzanan ve pek çok sır barındıran bir siloda insanlığın hayatta kalma mücadelesine odaklanılıyordu. Kitap dizisi saf bilimkurgunun iyi örneklerinden biriydi ve hâliyle televizyon uyarlaması da merakla bekleniyordu.
İlk kez Mayıs 2023’te Apple TV+’ta yayımlanan Silo, kitapları okuyup okumamış olmasından bağımsız şekilde izleyicilerin ilgisini çekmeyi başardı. Rebecca Ferguson ise bu başarıda büyük pay sahibi. Distopik dramanın heyecanını ve yansımalarını hayata geçiren yetenekli bir kadroya başarıyla liderlik ediyor. Kısacası Silo, yeni sezonları merakla beklenen yapımlardan.
Brave New World
Brave New World, 2020 yılında ekranlara geldi ve Peacock tarafından iptal edilmeden önce dokuz bölüm yayımlanabildi. Ancak bu durum sizi yanıltmasın. Aldous Huxley’in 1931 tarihli kitabının uyarlaması olan dizi başarılı yanlara sahip. Örneğin, yaratılan atmosferin inandırıcılığı ve tüketim kültürünün bireyi sürüklediği yok oluşa dair tespitlerin kaynak metinle uyumluluğu dikkat çekici. Karakterlerin görsel yansımaları da izleyicinin hem romanı anımsamasına hem de yapıma alışmasına imkân sağlıyor. Alden Ehrenreich, Jessica Brown Findlay ve Harry Lloyd gibi yetenekli oyuncular, ahlak, barış ve ütopya konularını keşfeden bir karakter kadrosuna ustalıkla öncülük ediyor.
Brave New World’ün dünyası, güncel gerçekliğimizle kurduğu dirsek temasıyla da bir kabusun izdüşümü izlenimi uyandırıyor. Barış ve istikrar elde etme adına para ile aileye yasaklar getiren eşi benzeri olmayan bir ütopya toplumu ile karşı karşıyayız. Dizi, bahsi geçen bu düzeni Huxley’in çizgisinden ödün vermeden ele alıyor. Erken iptaline rağmen çeşitli film denemelerinden daha başarılı bir uyarlama olduğu söylenebilir.
The Man Who Fell to Earth
The Man Who Fell to Earth, 1963 yılında Walter Tevis tarafından yazılan bir bilimkurgu romanı olarak girdi hayatımıza. Roman, insansı bir uzaylının Dünya’ya gelişini ve türünün hayatta kalması için verdiği mücadeleyi konu alıyordu. 2022 yılında yayın hayatına başlayan televizyon dizisi ise David Bowie’nin başrolünü oynadığı 1976 çıkışlı filmin devamı niteliğinde.
Dizi ilk sezondan sonra iptal edildi, ancak yayımlanan on bölüm Chiwetel Ejiofor, Naomie Harris ve Bill Nighy gibi isimlerin yer aldığı etkileyici bir kadroya sahip. The Man Who Fell to Earth, roman evrenine devamlılık katan, kolay anlaşılabilir ve keyifli bir bilimkurgu dizisi.
The Peripheral
The Peripheral, William Gibson tarafından 2014 yılında yazılan bir bilimkurgu gizem-gerilim romanı. Amazon Prime uyarlamasında Chloe Grace Moretz, Flynne Fisher karakterini canlandırıyor. Genç bir kadın olan Flynne, sanal gerçeklik dünyasına dalıyor ve sonunda çok daha büyük ve tehlikeli bir olayın içine çekiliyor.
İlk sezondan sonra iptal edilen yapım, bilimkurgunun en heyecan verici konularından olan zaman yolculuğu ve gerçeklik kavramlarının karmaşıklığı üzerinde duruyor. Ayrıca zihin-beden problemi başta olmak üzere pek çok felsefi konuya dair yaptığı sorgulamalarla da bilimkurgunun felsefeyle ilişkisini gözler önüne seriyor.
The Foundation
Son yıllarda önemli ölçüde büyüyen Apple TV+, Foundation gibi genellikle sükse yapması beklenen diziler yayımladı. Dizi, Isaac Asimov’un 1951’de yazdığı aynı adlı o unutulmaz edebiyat evrenine dayanıyor. Jared Harris ve Lee Pace gibi tanıdık yüzlere sahip yapım, romandaki olay örgüsünden kopup uzaklaşması nedeniyle Asimov hayranlarınca pek de sahiplenilmedi. Ancak görsel açıdan etkileyici olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Hikâyemiz, çökmekte olan bir galaktik imparatorluğun ve yok olmanın eşiğindeki bir medeniyetin izini sürüyor. Sürgünde yaşayan bir grup insan, çabalarını birleştirerek kültürlerini ve toplumlarını korumaya, gelecekte yeniden inşa etme umuduyla güvence altına almaya çalışıyor.
The 100
The 100, Kass Morgan’ın dört kitaplık serisinden Jason Rothenberg tarafından 2014 yılında ekrana taşındı. Nükleer bir kıyametin yaşandığı ve insanlığın uzaya kaçmak zorunda kaldığı bir gelecekte geçen yapım, gezegenin yaşanabilir olup olmadığını görmek için 100 genç suçlunun Dünya’ya gönderilmesiyle başlıyor.
Ark olarak adlandırılan uzay istasyonunun politikalarına ve genç yetişkinlerin yeryüzündeki zorluklarına odaklanan dizi, her sezon boyunca birçok sürpriz ve olay içeriyor. Yedi sezonu yayımlanan The 100, finalini 2020’de yapmasına rağmen belleklerdeki tazeliğini koruyor.
Altered Carbon
Altered Carbon, 2002 yılında Richard K. Morgan tarafından yazılan Takeshi Kovacs adlı siberpunk dizisinin bir Netflix uyarlaması. Dizi, insanların bilinçlerini depolayıp yeni bedenlere yükleyebildiği bir gelecekte geçiyor. Makyavelist yaşam felsefesiyle her şeyden ödün verilebilen ve karmaşık ilişkiler ağının getirdiği yozlaşmalara yoğunlaşılan bu evrende pek çok soru bilimkurgusal dokunuşlarla izleyiciye sunuluyor. Ana karakter Takeshi Kovacs, bu bağlamda izleyiciye ayna oluyor.
İlk sezon dramatik bir şekilde ikinciden daha başarılı bulunmasına rağmen, yine de izleyicilerin dizinin geçtiği evreni beğendiği kesindi. Buna karşın Netflix, diziyi ikinci sezonun ardından iptal etmeyi seçti. Kısacası Altered Carbon, siberpunk kültürüne dair sergilediği detaylarla şans verilmesi gereken yapımlardan.
The Handmaid’s Tale
The Handmaid’s Tale, Margaret Atwood’un 1985 tarihli aynı adlı romanına dayanıyor. Elizabeth Moss, Yvonne Strahovski ve Joseph Fiennes gibi başarılı oyunculara ev sahipliği yapan dizi, distopik bir gelecekteki trajediye odaklanıyor.
Bu yeni dünya düzeninde kadınlar, hayata geçirilen bir yasa kapsamında köleleştiriliyor. The Handmaid’s Tale izleyicileri rahatsız edebilir, ancak sayısız ödül kazanması ne kadar etkileyici olduğunun da nişanesi hüviyetinde.
The Man in the High Castle
The Man in the High Castle, Philip K. Dick’in 1962 tarihli aynı adlı romanından uyarlanma. II. Dünya Savaşı’nı Mihver güçlerinin kazandığı tartışmalı bir alternatif gerçeklik sunuyor ve bu gerçekliğin yeni tarihini gözler önüne seriyor. Dizi, temelde distopik bir alternatif gerçeklik hikâyesi sunmasına rağmen çoklu alternatif evren konseptini de etkin bir şekilde ele alıyor.
The Man in the High Castle, 2015 ile 2019 yılları arasında toplam dört sezon yayımlandı. Üstelik her sezonun sonunda gerilimi arttırarak devam etti. Dolayısıyla kitaptan uyarlanan en iyi bilimkurgu dizilerinden biri olarak anılmayı hak ediyor.
The Expanse
The Expanse, son dönemin en dikkat çekici bilimkurgu dizilerinden biri. 2015 yılında başladı ve altı sezon boyunca devam ederek 2022’de sona erdi. James S. A. Corey‘nin aynı adlı roman serisine dayanıyor. Edebiyat dizisi, dokuz kitap ve çeşitli kısa hikâyelerle okuruna geniş bir evren sunuyor.
Hikâyemiz, insanlığın Güneş Sistemi’ne dağıldığı yakın gelecekte geçiyor. Tüm bu endüstrinin ve genişlemenin inşasına yardımcı olan işçi sınıfı ya da dizideki adlarıyla Kuşaklılar, sistemin dış ucundaki asteroit kuşağına sıkışmış durumda. Kuşaklılar, nesillerdir kendilerini sömüren ve dışlayan “İç Kesimdekilere” karşı nefretle dolu ve bağımsızlıklarını kazanmanın bir yolunu arıyor.