Kuşkuculuğun Kitabını Yazan Kadın: Dana Scully

Ajan Dana Katherine Scully, 23 Şubat 1964’te William ve Margaret Scully‘nin çocuğu olarak dünyaya geldi. Scully ve ailesi, Donanma’da olan ve sürekli tayini çıkan babası yüzünden Amerika’yı bir baştan bir başa dolaşmak zorunda kaldı. Scully babasına çok yakındı. Hanım hanımcık bir kız olmak yerine, tıpkı kız kardeşi Melissa gibi maskulen davranışları ile dikkat çekiyordu. Hatta erkek kardeşleri Bill Jnr ve Charles ona doğum günü için bir silah almışlar ve onu ormanlık alana atış yapsın diye götürmüşlerdi. Scully aynı zamanda bir şifacı olma eğilimi de gösterdi. Silahıyla bir yılanı öldürdükten sonra kendisini çok kötü hissetti. Yılanı elleriyle tutup tekrar hayata gelmesini diledi. Babasının takma ismi Ahab‘dı ve babası da ona Starbuck takma adını vermişti. Bu isimler, babasının ona küçükken okuduğu Herman Melville‘nin Moby Dick kitabından alınmıştı.

Scully, Maryland Üniversitesi’nde 1986 yılında Fizik lisans derecesini tamamladı. Tezinin ismi Einstein’ın İkizler Paradoksu: Yeni Bir Yorum idi. Üniversitedeyken aynı zamanda Almanca dersleri aldı. Lisans derecesini tamamladıktan sonra tıp doktoru oldu. Babası onun bir doktor olmasını tercih ederdi, fakat Scully bir FBI ajanı olarak daha fazla farklılık yaratabileceğine karar vermişti.

X-Files

Ajan Scully’nin X Files’a atanma nedeni Mulder‘ı gözlemlemekti. Onun çalışmaları hakkında üstlerine rapor verecekti. Üstleri ondan olumsuz raporlar geleceğini umuyordu. Elbette bu düşünce gerçeğe dönüşmedi ve Scully, Sendika‘nın en büyük problemi ve Mulder’in en güçlü dostu haline geldi. Scully bir bilim insanıydı ve X Files’a da bu açıdan yaklaştı. Her zaman Mulder’in teorilerine kuşkuyla baktı. Mulder da vakaları çözerken onun bu niteliklerine daima güvendi. Scully iki kez X Files’ın öznesi haline geldi. İlki Duane Barry‘nin onu kaçırması ve onun Skyland Mountain‘den kaçırılmasıydı. Açıklama olmaksızın bir hastaneye geri getirildiğinde birkaç aydır kayıptı. Bilinci yerinde değildi ve hayata pamuk ipliği ile bağlıydı. Scully’nin annesi, hastanede fişini çekmeyi bile düşündü, fakat Mulder bunu yapmasını istemedi. Kız kardeşi Melissa, Mulder’ı gidip çok geç olmadan Scully ile konuşmaya ikna ettikten sonra Scully sonunda komadan çıkmıştı.

Scully’nin kız kardeşi Melissa, daha sonra Luis Cardinal ve Krycek, Scully’i öldürmek için gönderildiğinde yanlışlıkla öldürüldü. Scully kız kardeşinin davasının delil eksikliği nedeniyle düştüğünü öğrendiğinde dehşete kapıldı. Ancak Luis Cardinal’ı takip edip tutuklamayı başardı. Cardinal daha sonrasında hücresinde öldürüldü. Ölümüne intihar süsü verildi. Scully’nin X Files’ta ikinci kez özne oluşu, Philadelphia’ya Mulder’ın bir muhbirini sorgulamaya gittiğinde gerçekleşti. Orada Ed Jerse adında bir adamla tanıştı. Ed Jerse yakın zamanda, boşanmasını kutlamak için bir dövme yaptırmıştı ve dövmeyi yapmak için kullanılan mürekkep, onu dövmenin kendisiyle konuştuğuna inanmaya sevk etti. Scully onunla çıktı ve koluna, sonsuzluğun sembolü olan kendi kuyruğunu yiyen bir yılan dövmesi yaptırdı. Ed sonra komşusunu öldürdü, çünkü onu, kendisiyle dalga geçen dövmenin sesi sandı. Ed daha sonra Scully’i de öldürmeye yeltendi, fakat bu kötü düşüncenin üstesinden gelmeyi başardı ve kolundaki dövmenin sesini kesmek için kolunu yaktı.

Kanser

Ed ile tanışmasından kısa bir süre sonra Scully’e kanser teşhisi konuldu. Beyni ile burun boşluğu arasındaki köprüde ameliyat edilemez bir tümör vardı. Eğer tümör beynine doğru ilerleyecek olsaydı hayatta kalma şansı kalmayacaktı. Kanser teşhisi konulduktan sonra Scully, bir MUFON toplantısında karşılaştığı ve kaçırılmasının ardından kendisine göz kulak olduğunu iddia eden Penny Northorn ile tanıştığında hastanede kontrollerini yaptırıyordu. Onunla konuşurken Scully, Penny ve diğer kaçırılan kişi olan Betsy Higopian‘ı tedavi eden Doktor Scanlon hakkında bilgi sahibi oldu. Daha sonra ortaya çıkan bilgiye göre Doktor Scanlon, Sydicate ile çalışıyordu ve Betsy ve Penny’i öldürmüş olabilirdi. Scully, Penny’nin ölümünden sonra daha bir duygusallaştı. Kanseri atlatmak için kararlıydı.

Birkaç ay sonra Mulder’in ölü olduğuna inanılıyordu. Scully, Mulder’ın geçen dört yıl içinde yaptığı işlerin geçerliliği hakkında bilgi vermek için çağrıldı. Mulder aslında, onu yukarıdaki daireden bir adamın gözetlediğini öğrenmiş ve kendisi için sahte bir ölüm senaryosu tasarlamıştı. Adamı suratının ortasından vurdu ve Scully de bilerek Mulder’ı o ölü adam olarak raporladı. Görüşme sırasında Scully’nin sağlığı kötüleşmeye başladı. Kanser yayılıyordu. Scully hastanedeyken Mulder ölü adamın kimliğini kullanarak Pentagon dosyalarına ulaştı ve ufak bir şişenin içinde, Scully’nin yıllar önce boynundan çıkardığı küçük çiplerden birini buldu. Scully’i neyin iyileştirdiği belli değildi, fakat bir şekilde iyileşmişti. Geleneksel tedavi yöntemi, Mulder’in bulduğu çip ya da Scully’nin kendi inancı sayesinde olabilirdi. Scully’nin inancı son yıllarda azalmıştı, fakat hastalığı süresince kendini duanın gücüne adamıştı.

Hamilelik

Kaçırılması sırasında Scully’nin yumurtalıkları çıkartılıp bir laboratuvarda saklanmıştı. Bu laboratuvar, elde edilen yumurtalıklardan daha fazla klon oluşturmak isteyen uzaylı klonları tarafından kontrol ediliyordu. Mulder bu laboratuvarı buldu ve içinde Scully’nin yumurtalıklarının da olduğu test tüpünü çaldı. Bundan Scully’i haberdar etmedi.

Birkaç yıl sonra Scully kısır olduğunu öğrendi ve bir hayli üzüldü. Fakat daha sonra Mulder’ın onun yumurtalıklarını bulduğunu ve onları bir başka doktora götürdüğünü öğrendi. Mulder bir önceki doktorun yumurtalıkların uyumsuz olduğunu söylemesiyle yeni bir doktoru tercih etmişti.

Scully’nin nasıl hamile kaldığı hiç açıklığa kavuşmadı, fakat bir şekilde hamile kaldı. İnvitro döllenmeyi denedi fakat görünüşe bakılırsa bu işe yaramadı. Belki bu işlemden hamile kaldı, belki yalancı pozitif verdi, belki de Mulder’dan hamileydi. Her ne şekilde olursa olsun, yaklaşık dokuz ay sonra bir oğlan doğurdu ve ona William adını verdi.

Ailevi Hayatı

Scully küçüklüğünden beri babasına yakındı. Daha küçük bir çocukken babası ona Herman Melville’den Moby Dick’i okurdu ve birbirlerine kitaptaki karakterlerden takma isimler verirlerdi. Babasının takma ismi, yolunu kaybetmiş kaptan Ahab, Scully’ninki ise kaptanın gemideki ilk arkadaşı Pequod idi. Scully daha sonra ona köpek Quequeg ismini verdi. Babası, onun X Files’daki ilk yıllarında kalp krizi sonucu öldü. Beyond the Sea Scully’nin ebeveynlerinin düğününde çalan şarkının adıydı. Bu bölümün başında Scully, annesinden babasının öldüğü haberini almadan hemen önce babasının hayaletini gördü. Babasının ölümünden hemen sonra Scully işe geri döndü. Bir seri katil vakasını incelerken, ölüm cezasına çarptırılmış ve ölülerle iletişime geçtiğini iddia eden bir mahkum, Scully’e onun için babasından bir mesaj olduğunu söyledi. Scully mahkuma, babasının mesajını bildiğini, çünkü onun kendi babası olduğunu ve onu çok iyi tanıdığını söyledi.

Scully kaçırıldığında ve yaşam ile ölüm arasındaki ince çizgide kaldığında babası onun yanına gelip daha zamanının gelmediğini, yaşama tekrar dönmesini söylemişti. Scully aynı zamanda başarılı bir denizci olmayı da babasın da öğrenmişti. Scully annesine de yakın sayılırdı, fakat problemlerini ondan saklamayı tercih ederdi. Kanser olduğunu hastaneye yatırılana kadar annesine söylememişti. Scully’nin annesi aşırı dindar bir Katolikti ve bir yılbaşında, Scully ile Melissa 15 yaşındayken onlara birbirinin aynısı altın haç kolyeler vermişti. Annesinin Dana’nın inancını kaybettiği yönünde endişeleri vardı ve Fr. McCue‘den Şükran Günü’nde onunla konuşmasını istedi. Bundan hemen sonra Dana, kanseri yüzünden hastaneye gitti ve sonunda Fr. McCue’den onunla birlikte dua etmesini istedi. Scully Maryland’deki insanların televizyonlarına yerleştirilen subliminal sinyaller tarafından etkilendi. Paranoyak olan Scully, Mulder’a güvenmemeye başladı. Mulder’ın arabasında Kanser Adam ile konuştuğu halüsinasyonunu görmeye başladı. Hala güvenebileceği tek kişinin annesi olduğunu düşündüğü için annesinin evine saklanmaya gitti. Dana’yı iyi olduğuna ikna edip, Mulder’ın ona yardımcı olmak için burada olduğunu söyleyen yine annesiydi. Annesi, Mulder etrafta olmadığı zamanlarda, ona hamileliği boyunca çok destek oldu. Annesi hamile olduğunu söylediği ve bu süre boyunca beraber olduğu birkaç insandan birisiydi.

Kardeşler

Scully’nin toplamda üç kardeşi vardı, iki erkek ve biri kız. Dana üçüncü çocuktu. Erkek kardeşi Bill Jnr ve kız kardeşi Melissa büyük olanlar ve erkek kardeşi Charles ise genç olandı. Bill Jnr, Mulder’ı ailesi ve Scully hakkında sorduğu sorular gerekçesiyle fazla sevmezdi. Gerçeği aramadaki görevi yüzünden Melissa kansere yenik düşmüştü ve şimdi de Dana’yı kanserden kaybedebilirlerdi. Bill aynı babası gibi Donanma’da askerdi ve Tara ile evliydi. Dana ve annesi hala Bill ve Tara ile birlikte yaşarken Dana, Emily Sim davasıyla ve annesinin aşikar intiharı ile ilgilenmeye başlamıştı.

Bill ve Dana’nın annesinin endişeleri, Dana bu davanın peşine düştüğünde gitgide artıyordu, özellikle de annesi Bill’e Dana’nın dava hakkında konuştuğu telefon görüşmesini anlattığında. Daha sonra Emily’nin, Dana’nın şüphelendiği gibi Melissa’nın kızı olmadığı ortaya çıktı. Aslında çocuk Dana’nın ta kendisinindi. Çalınmış yumurtalar vasıtasıyla yapılan bir çocuk. Emily daha sonra öldü.

Oğul William

Daha önceden de bahsedildiği gibi Scully bir şekilde hamile kaldı ve William‘ı doğurdu. William’ın aslında kısmen uzaylı olduğu ve bunun da ona konumunu zihniyle değiştirebilme yeteneğini verdiği çoğu insan tarafından söyleniyordu. Scully, üzerinde çalıştığı uzay gemisinden aldığı parçaları hala Sierra Leona kıyılarında gömülü bulunduruyordu. William bu parçaları kendi kulübesine uçurmayı başardı. William daha birkaç aylıkken vücudu yandı ve biçimsiz bir adam Scully’e gelip Mulder’ı gördüğünü iddia etti. Gizlice X Files ofisine girip onu bu kötü testlere kimin alet ettiğine ilişkin kanıt bulmak için alakalı dosyaları arıyordu. Scully onun DNA’sını test ettiğinde sonuçlar Mulder’a işaret ediyordu.

Ancak Scully bu kişinin Mulder olduğuna inanmadı. Hep beraber Scully’nin dairesindeyken adam William’a ağır bir metal çözeltisi enjekte etti. İddiasına göre bu William’ı artık kısmi bir uzaylı yapmayacaktı. Scully onların artık William’ı rahatsız etmeyeceği düşüncesiyle rahatladı. Fakat adam, onların William’ı asla rahat bırakmayacağını, onu asla uzaylı yanını kaybetmiş biri olarak kabul etmeyeceklerini söyledi. Bu adamın daha sonra Jeffrey Spender olduğu ortaya çıktı. Sigara İçen Adam‘ın eseri olan suratına aldığı silah yarasını atlatmıştı. Sigara İçen Adam’a ihanet ettiği gerekçesiyle üzerinde deneyler yaptılar. Scully, William’ı koruyamayacağını anladığında onu evlatlık verme gibi zor bir karar aldı. Bunun, William’ı Sendika’dan koruyabilmek için en iyi yol olduğunu düşündü.

Hazırlayan: Agah Tuğrulhan Polat | Kaynak: Red Brick