Özellikle son birkaç yıldır teknoloji, güzellik, müzik ve animasyon kültürlerinde uzak doğu altın çağını yaşıyor; kuşkusuz sinemada da durum farklı değil. Pek çok türde yapımlar karşımıza çıksa da Güney Kore sineması deyince dram, romantizm ve korku ‘en öne çıkan türler’ olarak selamlıyor bizi. Old Boy, The Hanmaiden, The Way Home, Train To Busan, The Call, The Man From Nowhere, Kingdom, It’s Okay to Not Be Okay, Crash Landing on You, Parasite ve en nihayetinde Squid Game ile yapımcıların yüzü Güney Kore’ye dönmüş durumda. Netflix de 2022 içerisinde 25 yapımın daha izleyici ile buluşacağını duyurdu.
K-drama arayanların yüzlerce seçeneği olacağı su götürmez bir gerçekken, Güney Kore yapımı bilimkurgu dizileri ne durumda diye merak ederseniz, hatırı sayılacak oranda olduğunu ve yine dram ve gerilimin taşıyıcı türler arasında yer aldıklarını belirtebiliriz.
All of Us Are Dead (2022)
Hyosan Lisesi’nde bir virüs salgını meydana gelir. Enfekte olanlar insan yiyen zombilere dönüşürken, çocukluklarından beri arkadaş olan liseli ikili Nam On-Jo (Park Ji-Hu) ve Lee Cheong-San (Yoon Chan-Young) kapana kısılır.
Kore ordusu da salgını izole edebilmek ve ülkeyi daha büyük bir salgından koruyabilmek için harekete geçer.
The Silent Sea (2021)
Yakın bir gelecekte dünyanın tüm doğal kaynakları tükenmiş ve gezegenin çölleşmesi yüzünden su ve yiyecek kıtlığı ortaya çıkmıştır. Han Yun-Jae, Ay’daki 24 saatlik görev için seçilmiş uzay ajansı adına çalışan askerlerden biridir. Song Ji-An’ın da dâhil olduğu takımla birlikte çıktığı bu görevde terk edilmiş bir araştırma istasyonundan gizemli bir örnek alacaktır.
İlk sezonu 8 bölümden oluşan The Silent Sea, aynı zamanda diziyi yöneten Choi Hang-yong’un yazıp yönettiği 2014 yapımı kısa filmi The Sea of Tranquility’nin bir uyarlaması.
Sisyphus: The Myth (2021)
Bilimkurgu, fantezi ve romantizm tek potada erir mi derseniz, doğru yerdesiniz.
Han Tae-Sul, dâhi bir mühendis ve Quantum & Time Company’nin kurucu ortağıdır. Yakışıklı olduğu kadar yenilikçidir de; çabaları sayesinde şirketleri global arenadadır. Kore’de mucize yaratıcısı ve bir kahraman olarak bilinse de, abisini kaybetmenin ardından yaşadığı duygu durumları şirketinin başarısına da yansır ve bir gün kardeşinin ölümünün ardındaki gerçeği öğrenir; tehlikeli yolculuğu başlar.
Gang Seo-Hae de seçkin bir savaşçıdır. Uzun ve tehlikeli bir zaman yolculuğunun sonunda Han Tae-Sul’u kurtarmak için harekete geçer.
Han Tae-Sul ve Gang Seo-Hae arasındaki bu zaman yolculuğu hikâyesi, 16 bölümlük bir sezona sahip.
Alice (2020)
Hayatını kaybedenlerle yeniden karşılaşma fikrinden yola çıkarak kurgulanan Alice, gizemli bir cinayet davasını araştırırken zaman yolcularının varlığını öğrenen dedektif Park Jin Gyeoum’a odaklanır.
Duygularını belli etmeyen dedektif, zaman yolcularının gelecekten günümüze geldiklerini keşfeder ve olumsuz şeylerin gerçekleşmesini önlemek için mücadeleye girişir. Bu süre zarfında da geçmişte kaybettiği Yoon Tae-Yi ile yolu yeniden kesişir. Yoon Tae-Yi dâhi bir fizikçidir ve zaman yolculuğunun anahtarını elinde tutmaktadır. Birlikte zaman yolculuğunun sırrını çözerken, Yoon Tae-Yi ardında bıraktığı bir sırrı fark eder.
Memories of the Alhambra (2018)
Bir yatırım şirketinin CEO’su olan Yoo Jin Woo, arkadaşının ihanetinin ardından iş için İspanya’nın Granada şehrine gider. Eski klasik gitarist Jung Hee Joo’nun pansiyonuna misafir olur ve ikili, kendilerini Memories of the Alhambra’dan esinlenen yeni ve karmaşık bir artırılmış gerçekliğin içinde bulur.
Çözülmeyi bekleyen büyük bir gizemin etrafında dönen dizi, 1 sezona ve 16 bölüme sahip. Önce İspanya ve sonraki bölümlerde de Güney Kore’de geçen yapım, kablolu televizyon tarihinin en yüksek puanlı Kore dizilerinden biri olma unvanını da elinde bulunduruyor.
I Am Not A Robot (2018)
Zenginlik deseniz onda, başarı deseniz onda ama gelin görün ki onun da kalbi kırılmıştır ve kırılan kalbi için Çin Seddi gibi duvarlar örmüştür etrafına. Bu psikolojisinden midir bilinmez, ne zaman bir insana temas etse vücudunun her yerinde kızarıklıklar oluşur ve nefes almakta güçlük çeker. Evet, zenginlik ve yakışıklılık ile donatılmış Kim Min Kyu’nun insanlara alerjisi vardır! Bu onu münzevi olmaya ve insanlardan nefret ederek yaşamaya iter.
Bir gün başka hiçbir şeye ya da kimseye benzemeyen Jo Ji A ile karşılaşır. Onun bir robot olduğunu düşünen Kim Min Gyu ile Jo Ji A arasında bir yakınlık oluşur; Jo Ji A aşık olmaya başlarken Kim Min Kyu da kabuğundan nasıl çıkacağını ve yeniden sevebileceğini öğrenir.
My Holo Love (2018)
Yüz körlüğü yaşayan So-Yeon (Ko Sung-Hee), insanlardan uzak bir yaşantı sürmeye çalışmaktadır. Bu esnada hologram AI Holo (Yoon Hyun-Min) için beta kullanıcılardan biri olur ve bu süre zarfında yapay zekânın sınırlarını keşfeder.
AI Holo’nun geliştiricisi Nan-Do (Yoon Hyun-Min) ile karşılaştığında, AI Holo ile birebir aynı görünse de bambaşka kişiliklere sahip olduklarını deneyimler ve tüm bu deneyimlerle birlikte So-Yeon, AI Holo’ya daha önce hissetmediği şeyler hissetmeye başlar.
Are You Human? (2018)
Bir insansı robot için büyük bir şirketin vârisinin kılığına girmek kolay, insan olmayı öğrenmekse zor iştir.
Nam Shin (Seo Kang Joon), büyük bir aile şirketinin varisidir. Beklenmedik bir kazanın ardından komaya girer. Bu trajik gelişme üzerine annesi Oh Ro Ra (Kim Sung Ryung), beyin bilimi ve yapay zekâ alanındaki otoritesini kullanarak tıpkı oğlu gibi görünen Nam Shin III adında bir android yaratır.
Signal (2016)
2000 yapımı Frequency filminden ve Hwaseong seri cinayetleri de dâhil olmak üzere Kore’deki gerçek suçlardan esinlenen Signal’in 2. sezonu için beklemeler sürüyor. 16 bölümden oluşan ve büyük beğeni toplayan ilk sezonun hikâyesi ise şöyle:
2015’te yaşayan bir suç profili uzmanı Hae-Young (Lee Je-Hoon) ile 1989’da yaşayan bir dedektif Jae-Han’ın (Cho Jin-Woong) zaman çizgisi bir telsiz aracılığıyla kesişir. İkili, Hae-Young’un 2000 yılında kaçırılan ve öldürülen sınıf arkadaşı Yoon-Jung’un hikâyesinin ardındakileri öğrenmek için telsiz aracılığıyla iletişim kurmaya başlar.
W-Two Worlds Apart (2016)
Hikâyesi ile Prenses Tutu isimli animeyi anımsatan W-Two Worlds Apart, kendi zaman diliminin en iyi reytinglerini almayı başarmıştır.
Kang Chul (Lee Jong-Suk), 18 yaşında olimpiyatlarda atıcılık alanında ülkesini temsil eden başarılı ve örnek gösterilen bir öğrenciyken ailesini öldürmekle suçlanır, idamla yargılanır ve bir süre sonra suçsuz olduğu anlaşılarak serbest bırakılır. Ailesinin de katilini bulabilmek amacıyla kurduğu şirket ve kanal ‘W’ sayesinde hatırı sayılır bir servetin sahibi olur. Çekici, hırslı, yakışıklı ve mesafeli bir chaeboldür (Güney Kore’de bir kişi veya aile tarafından yönetilen ve kontrol edilen endüstriyel holding) artık ama bilmediği bir gerçek vardır: O bir webtoon karakteridir.
Oh Yeon-Joo (Han Hyo-Joo) gerçek dünyada kardiyoloji doktorudur, cana yakın olsa da özgüven eksikliği yaşamaktadır. Yine de güzelliği ile övünmektedir. Babası bir webtoon yazarıdır ve ondan haber alamadığı için gittiği atölyesinde Kang Chul tarafından webtoon dünyasına çekilir. ‘W’, gerçek dünyada birçok hayranı olan bir webtoon hâline dönüşmüştür ve ne var ki Oh Yeon-Joo’nun babası Oh Song Moo, Kang Chul’u öldürmeye ve webtoonu bitirmeye karar verdiğinde, webtoon kendi kaderini çizecektir.