Raised by Wolves Hakkında Bilmeniz Gereken 10 Şey

Raised by Wolves, 2020 yılında HBO Max‘te yayımlanmaya başlanan ve ikinci sezonun ardından da iptal edilen değişik işlerden. Dizi, iki androidin bir grup küçük çocuğu farklı dini değerlerle parçalanmış insan toplumundan uzakta yetiştirmesini konu alıyor.

İzleyicileri ikiye bölen Raised by Wolves, bir kısım eleştirmen tarafındansa Scott’ın en zayıf bilimkurgu çalışması olarak görüldü. Herhangi bir bilimkurgu dizisi gibi, Raised by Wolves da bilim ve sosyolojiye dayanan zengin bir evrende geçiyor. Tarihe, mitolojiye, dine ve keşiflere atıfta bulunan dizi, hâliyle izleyicinin atlayabileceği pek çok göndermeyle dolu.

Campion’ın Anlamı

Raised by Wolves’un ana karakterlerinden biri olan Campion, Anne ve Baba’nın himayesindeki en büyük çocuk. Kardeşleri radyasyon zehirlenmesi sonucu öldüğü için birinci nesilden hayatta kalan tek kişi o. Bu, Campion’ı grubun belki de en güçlüsü yapmakla birlikte, adı da inanılmaz derecede önemli.

Dizide Anne ve Baba’yı yaratan kişinin Campion Sturges olduğunu öğrendik. Dolayısıyla genç Campion’a bu ismin uygun görülmesi şaşırtıcı değil. Ancak Campion’ın fiziksel dayanıklılığı ve dik başlı doğası dikkate alındığında, adı daha da anlamlı hâle geliyor. Campion, “şampiyon”un Eski Fransızca karşılığı.

Dizi Roma Mitolojisinden İlham Alıyor

Dizinin çoğu, ateistler ile Mithraik inancını takip eden bir grup dindar insan arasında süregiden çekişmeyi konu alıyor. Dinler de dâhil olmak üzere, dizinin Roma tarihi ve mitolojisinden büyük ölçüde ilham aldığı ortada. İzleyiciler, Raised by Wolves’un Roma’nın yıkılmadığı alternatif bir evrende geçip geçmediğini tartışmaya başladılar bile. Ve onlara göre dizideki toplum birçok Roma uygulamasını takip ediyor.

Dindar insanlar fedakarlık yapıyor ve sık sık bir monolit ve alevin kaderlerini belirlemesine izin veriyor. Dizi öncelikle Roma eğilimlerini gösterirken, Anne’nin adı gibi antik Yunan mitolojisine de göndermelerde bulunuyor: Lamia.

Dizinin İlk İki Bölümü Ridley Scott Tarafından Yönetildi

Raised by Wolves’un ilk iki bölümü, dizinin baş yapımcılarından biri de olan Ridley Scott tarafından yönetildi. Kendisini bir film yönetmeni olarak tanıyanlara bu durum şaşırtıcı gelebilir, ancak Ridley Scott’ın televizyon macerası yeni değil. Philip K. Dick uyarlaması The Man In The High Castle‘dan bilimkurgu komedisi BrainDead‘e kadar, Ridley ve Tony Scott kardeşleri pek çok televizyon dizisinin yapımcı koltuğunda görmek mümkün.

Ridley Scott sinemada olduğu gibi televizyonda da bilimkurgu ve epik temaları tercih ediyor.

Android Kanı, Diğer Ridley Scott Çalışmalarıyla Aynı

İzleyiciler, Ridley Scott’ın imzası olan android kan estetiği ile ilk kez Alien (1979) filminde, android Ash’in (Ian Holm tarafından oynanan) ölümcül şekilde yaralanmasıyla tanıştı.

Ridley evrenlerinde androidler, kandan ziyade yalnızca yapay doğalarını vurgulayan yapışkan, süt benzeri bir maddeyle beslenir. Aslında yapaydırlar, ancak biyolojik yapıları, birinci sezonun sonunda Anne’de de gördüğümüz gibi doğum yapabilecekleri anlamına gelir. Bunun nasıl mümkün olduğu tam olarak açıklanmasa da, Anne’nin doğurduğu canlı süt gibi onun kanını emer. Androidlerdeki sıvının benzersiz bir şey olması mümkün. Çünkü kan kadar basit bir şeyin aksine potansiyel olarak besleyici bir madde.

Konusu Gerçek Bir Gezegende Geçiyor

Birçok harika bilimkurgu eseri gibi, Raised by Wolves da izleyicilerin bildiği gerçeklerden etkileniyor ve onlara kurgusal bir ekleme yapıyor. Bu duruma örnek ise gerçek gezegenlerin kullanımı. Androidler, çocuklar ve dindar insanların tümü, Kepler-22 yıldızının yaşanabilir bölgesi içinde dönen Kepler-22b adlı bir ötegezegende yaşıyor.

Kuğu takımyıldızındaki Kepler-22b, Dünya’dan yaklaşık 587 ışık yılı uzaklıkta ve kabaca Dünya’nın iki katı büyüklüğünde. Bu da onu içinde yaşayan küçük insan nüfusu için çok büyük kılıyor. Gezegen her her ne kadar Dünya kadar misafirperver değilse de, farklı iklim ve hava durumuna sahip gibi görünüyor.

Hikâye Hristiyanlıktan da İlham Alıyor

Raised by Wolves, antik Roma mitolojisinden etkilendiği gibi Hristiyanlıktan da ilham alıyor. Dizide doğum, doğurganlık ve yaşamla ilgili olarak sembolizme sıklıkla rastlanıyor.

Belki daha açık bir şekilde, Anne ve Baba ile Adem ve Havva arasında paralellikler kurulabilir. Sadece yaratıcılarının söylediklerini yapmıyorlar, aynı zamanda yavaş yavaş yapay zekâdan daha fazlası hâline geliyorlar. Üstelik Anne’nin doğurduğu yaratık Cennet Bahçesi’ndeki yılanla paralellik gösteriyor.

Mitraizm Gerçek Bir Dindi

Mitraizm sadece dizi için uydurulmuş bir din değil; belki de insanlar tarafından bilinen en eski tapınma biçimlerinden biri. Mitraizm, antik Roma döneminde bir ibadet kültü olarak vardı, ancak inancın Pers coğrafyasında ortaya çıktığı ve tanrı Mitra’dan (güneş, adalet, sözleşme ve savaş tanrısı) etkilendiği tahmin ediliyor. Roma İmparatorluğu’nda tanrı Mithras olarak tanındı ve imparatora sadakatin hamisi olarak onurlandırıldı.

Şu anda Mitraizm hakkında çok az şey biliniyor ve bu nedenle din aynı zamanda Mitras Gizemleri olarak da anılıyor. Raised by Wolves dizisinde Mitraiklerin, Romalı Mithraiklerin de taptığı söylenen tanrı Sol’a taptıklarını görüyoruz. Ayrıca dizideki dindarların giyim tarzı da tarihi kayıtlarla uyumlu.

Anne ve Baba Yapay Zekâya Dair Umudu Temsil Ediyor

Raised by Wolves yazarları, Anne ve Baba’nın yapay zekâ için bir umut olmalarını ve gelecekte neye dönüşebileceğini temsil etmelerini istiyor. Gerçekten de Anne bir savaş silahı ve belki de insanlığın sonunda yapay zekâyı neye dönüştüreceğinin en yakın temsili. Bununla birlikte, Anne ve Baba’nın ebeveyn doğası, izleyicilere yapay zekânın insanlığı yok etmek yerine koruyup kollamak için de tasarlanabileceği umudunu aşılıyor.

Ayrıca bilimsel alanlarda makine öğrenmesi olarak bilinen olgu, dizide iki androidin sürekli yeni şeyler öğrenmesi şeklinde gösteriliyor. Anne ve Baba insani tavırlara ve konuşma biçimlerine sahip ve çocuklarına karşı duygu besliyormuşçasına da şefkatli.

Tüm Setler CGI Kullanımını En Aza İndirmek İçin Oluşturuldu

Raised by Wolves ekibi, bölümlerin çoğunu yeşil ekran yerine gerçek mekânlarda çekti. CGI’nın aşırı kullanımından kaçınan yapımcılar, diziye daha gerçekçi bir his vermek için büyük setler inşa etti. Alien ve devam filmlerinin setlerindeki deneyimi göz önüne alındığında, Ridley Scott’ın bu kararı son derece anlaşılır.

Bununla birlikte, görsel efektler post prodüksiyonda neredeyse her zaman harici bir VFX stüdyosuna aktarıldığından, genelde bu setlerin CGI kullanmaktan daha ucuza geldiği söylenebilir.

Storyboard’ları Ridley Scott Çizdi

İlk uzun metrajlı filmini 1977’de (The Duellists) yöneten Ridley Scott, film endüstrisinde 40 yılı aşkın bir deneyime sahip. Bu nedenle, belirli bir çalışma yöntemine alışmış durumda ve bu yöntem sıklıkla storyboard çizimlerini de içeriyor

Storyboarding, sahneleri bir çizgi roman gibi kronolojik sırayla çizmeye denir. Scott, Raised by Wolves’un tamamının storyboardlarını kendi çizdi ve daha kameranın yanına bile yaklaşmadan kâğıt üzerinde bilimkurgu draması hissini mükemmel bir şekilde sunmayı başardı.

Kaynak

Yazar: Cem Can

Üniversite tezini robotlar üzerine vermiş bir bilgisayar mühendisi. Kılıcın yolunda ilerleyen, an itibariyle 2. Dan bir kendocu. Müzik tutkunu ve bilim kurgu hayranı. Kurduğu hayalleri yazıya dökmeye çalışan bir hayalperest."Ben bu dünyayı değiştiremeyeceğimi biliyordum; o yüzden başka dünyalara gittim." - PKD

İlginizi Çekebilir

jacob carter

Generallikten Tok’ra’lığa: Jacob Carter

Stargate evreninin öne çıkan karakterlerini mercek altına aldığımız yazı dizimizin bu bölümünde Jacob Carter var. …

Bir Cevap Yazın

Bilimkurgu Kulübü sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya Devam Edin