Ekranlardaki 50. yılını deviren başarılı dizi Doctor Who, bu denli uzun ömürlü olmasını hiç kuşkusuz özgünlüğüne ve farklılığına borçlu. Yarattığı kendine özgü mitolojisi, mizahi dili, ayırt edici terminolojisi, sıra dışı karakter ve varlık tipleriyle kendine kocaman ve sadık bir hayran kitlesi yaratmayı başarmıştır. Bu bağlamda Doctor Who’yu diğer yapımlardan ayıran bazı etkenleri yakından incelemek faydalı olacaktır.
DALEK TUTKUSU
60’lı yıllarda İngiliz televizyon izleyicilerinin en büyük korkularından biri, Doktor’un ezeli düşmanları Dalek‘lerdi. Skaro gezegeninden gelen ve yarı robot – yarı yaratık olan Dalek’lerin dillerinden düşürmedikleri tek bir cümle var: ‘Exterminate! (Yok et!)‘ Doktor’un devasa tuzluklara benzettiği Dalek’lerin oyuncakları, yıllardır en çok satan oyuncakların başında geliyor. Star Wars‘un R2-D2‘su dahil birçok bilimkurgu yaratığına ilham kaynağı oldukları ise aşikar.
ÖNCÜL NİTELİKLERİ
Bir İngiliz yapımı olarak Doctor Who’un Amerikan bilimkurgu dizilerinden oldukça farklı olması doğal. Başlangıçta düşük bir bütçeye sahip olan dizinin prodüktörleri, bu eksikliği yaratıcı senaryo ve ucuza mal olan efektlerle kapatmaya çalıştılar. Dizinin başarısı diğer düşük bütçeli kült bilimkurgu yapımlarının önünü açtı. Yeni serinin bütçesinin büyük olmasına bakmayın, dizi hala senaryoya ve oyunculuğa önem vererek yazarlar ve oyuncular için okul olma niteliğini koruyor.
YARATICI LÜGATI
Doctor Who, Oxford İngilizce Sözlüğü‘ne soktuğu birçok kelimeyle İngilizce’ye yeni sözcük katmayı başardı. Bu kelimlerin ilki ‘Dalek’… Dizinin yaratıcısı Terry Nation, Dalek’lere adını verirken sadece bir canavar değil, aynı zamanda bir kelime de yarattığını elbette bilmiyordu. Dizinin İngilizce’ye kazandırdığı bir başka kelime ise ‘Time and Relative Dimensions in Space‘in baş harflerinden oluşan ‘TARDIS‘ oldu.
Doktor’un zaman yolculuklarında kullandığı telefon kabini TARDIS, sözlükte ‘dışarıdan görüldüğünden daha geniş bir içeriğe sahip’ anlamında kullanılıyor.
JENERİK ŞARKISI
Televizyon dizilerinin bazıları jenerik müzikleriyle anılırlar. Ama içlerinde Doctor Who’nunki kadar yaratıcı ve unutulmaz olanı çok azdır. Ron Grainer‘a ait ana melodi ilk olarak Delia Derbyshire tarafından düzenlendi, daha sonra gelen bütün besteci ve aranjörler bu ana melodiden faydalandı. Henüz elektronik müziğin adının bile anılmadığı yıllarda ortaya çıkan jenerik şarkısı, haftalar süren bir uğraş sonucunda yaratılmış, geleneksel müzik aletlerinin kullanımından ise özellikle kaçınılmıştı.
CNBC-E’nin internet sitesinden faydalanılmıştır.